Erdoğan ILDIZ    Aydınlık Gazetesi - Makale İletişimİletişim
 
 

 Giriş  Yayınlar Genel Açıklama Sayfası
  Mesleki 
 
  Felsefi
  Hikaye
  Şiir

 Hikayelerim 1
Sayfalar
İçindekiler
1 2 3 4 5
6 7 8 9 10
11 12 13 14 15
16 17 18 19 20
21 22 23 24 25
26 27 28 29 30

 

 

                            

26/11/2000

Ummadık taş baş yarar

 

 

 

Turizm sezonu kapandığı için kapalı çarşıda gezen turist sayısı yok denecek kadar azdı. Kasım ayının sonları olduğu için de hava epeyi soğumuştu. Genellikle kapılarının önünde çay içip müşteri bekleyen çarşı esnafı da dükkanlarının içine çekilmiş daha sıcak bir ortamda çaylarını yudumluyordu.

 

Halıcı genç dükkanının önünde oturmuş bir taraftan çayını yudumluyor,bir taraftan da o günkü rızkını kolluyordu. Birden iç bedesten kapısından çıkıp dükkanına doğru ilerleyen 2 kişiye gözü takıldı. Gelen çiftin biri ayağı yalınayak olan ve kollarının arasında küçük,perişan bir durumda bir kedi yavrusu olan şile bezinden ince bir elbise giymiş hippi görünümlü bir bayan,diğeri de bayanla uyumlu,yırtık pırtık bir bule jean giymiş uzun saçlı bir adamdı. Halıcı genç ,kızın çıplak ayağını ve ince elbisesini görünce bu iki üşümüş insana çay ikram etmek istedi. Gencin teklifini hippiler çok iyi karşıladılar. Çaylar söylendi,dükkana girildi,sohbet başladı.

 

Amerikalı olan bu çift dünyayı hippi olarak dolaşıyorlardı. Söz tarihten,felsefeden,kültürden açıldıkça sohbet koyulaştı. Sık sık çaylar yenileniyor,konular derinleşiyordu. Adam halı hakkında bir soru yöneltmeseydi,hiç halı konusuna girilmeyecekti. Sohbete başladıktan birkaç saat sonra adam dükkandaki en değerli halıyı görmek istediğini söyleyince,halıcı genç ,antika  Sivas zara halısını göstermiş ,nadir bulunan bu halı hakkında etraflıca bilgi vermişti. Nasıl olsa alamazlar düşüncesi ile de normal satış fiyatının beş misli bir fiyat söyleyerek dükkanında ne kadar pahalı mal olduğunu ifade etmek isteyerek,aklı sıra dükkanının prestijini artırmıştı. Halı faslından sonra,halıcı genç gösterdiği halıyı katlayarak yerine koymuş ve sohbete devam etmişlerdi.

 

Sohbet bitiminde hippi çift dükkandan ayrılırken,erkek halıcı gence dönerek antika Sivas zara halısını almak istediğini söyledi. Elini yırtık pantolonunun arka cebine atarak bir cüzdan çıkardı. Cüzdanın içi silme yüzlük amerikan dolarları ile doluydu. Cüzdanındaki paradan bir kısmını cüzdanında bırakarak gerisini halıcı gence aldığı halının kapora sı olarak verdi. Halı bedelinin gerisini  seyahat çeki olarak otelde ödemek istiyordu. Şaşırmış olan halıcı gençten kalem kağıt isteyerek kaldıkları oteli ,oda numarasını ve isimlerini yazdı. Adamın uzattığı kağıtta kaldıkları otelin Hilton olduğu yazılıydı. Halıcı genç daha da afallamıştı.

 

Sözleş ilen saate halıcı genç,sattığı halı ile beraber Hilton un yolunu tuttu. Çarşı kapanmış akşam 20.00 sularıydı. Koltuğunun altına aldığı küçük ama değerli olan Sivas zara namazlık ile hippilerin odalarına çıktı. Kaldıkları oda Hilton un en pahalı olan boğaz manzaralı odalarından biri idi. Halıyı teslim etti,seyahat çeklerini aldığı sırada hippi çift içki ikram ettiler,sohbet yeniden başladı. Hilton un roof unda yemek için yer ayırmışlardı,onun da kendilerine eşlik etmesini istediler. Bir sene önce yani 1972 senesinde Hilton roof ta yediği yemeğin lezzeti hala anılarında olduğundan teklifi geri çevirmedi. Boğaza karşı yemek,müzik ve kaliteli sohbetin o akşam programında olacağını o sabah hiç düşünmemişti.

 

Yemek saati gelince içkisini yudumlayan halıcı genci oturma odasında bırakarak yatak odalarına kıyafetlerini değiştirmek için geçtiler. Odadan çıktıklarında erkek smokinli,kadın şık bir tuvalet içindeydi. Sanki ikisi de bir Hollywood filiminden fırlamış gibiydiler. şimdi halıcı genç onların yanında bir hippi gibi kalmıştı. Yemek çok zevkli bir sohbet ile sürdü. Geç saatlerde halıcı genç otelden ayrılırken kafasında çınlayan birkaç atasözünün ne kadar doğru olduğunu düşünüyordu. Atalarımız boşuna “ para ile imanın kimde olduğu bilinmez ” dememişlerdi. Ummadık taş baş yarıyordu. Halıcı genç üşüyen iki insan olarak onlara çay ikram etmek istemiş,satıcı saldırganlığı ile yanaşmamış,bu insani yaklaşımın da mükafatını hiç beklenmedik bir biçimde almıştı.

 

 

 

Erdoğan ıldız      


 

1 2 3 4 5 6 7 8
 
 

 
 

17 18 19 20 21 22 23 24
 
 

25 26 27 28 29 30    
 
 


 

© Erdoğan ILDIZ, Her hakkı saklıdır, yazılı izin olmadan çoğaltılamaz ve dağıtılamaz